
Hep yanlış şeylere meyletmiştim:
İçmeyi seviyordum, tembeldim, tanrım yoktu, siyasetim yoktu, fikirlerim yoktu, ideallerim yoktu. Hiçliğe razıydım; yoktum aslında ve bunu kabullenmiştim. Bu ilginç kılmıyordu beni tabii ki. İlginç olmak da istemiyordum zaten, fazlasıyla zahmetliydi. Tek istediğim yumuşak ve puslu bir yerde bir başıma, rahatsız edilmeden yaşamaktı.
Diğer taraftan, içince nara atıyor, sapıtıyor, kontrolden çıkıyordum.
Genel hâlimle sarhoş hâlim çelişiyordu.
Umursamıyordum.
| Kadınlar, Charles Bukowski